TEKEL

Ankara Direnişi Sonrası: Direnişteki İşçiler Platformu ve Sınıf Hareketi

Artık yolu Sakarya meydanına düşen Ankaralıların pek azı geçtiğimiz sene bugünlerde o sokaklarda toplanmış olan binlerce işçiyi, yakılmış olan ateşleri hatırlıyor gibi. Çok uzun bir süre değil, aylarla ifade edilebilecek bir zaman önce, işçilerin işgal ettiği, korumak için devlet güçlerinin önüne barikatlar çektiği Türk-İş konfederasyon genel merkezinin önü bir hayli sakin şimdilerde.

Tekel İşçileri Tek-Gıda İş Sendikası Önünde

İş kaybı tazminatları ödemesi 1 Ekim’de son bulan Tekel işçileri, kaldırılması için mücadele ettikleri ama iş bulmaları, hayatlarını idame ettirebilmeleri için hükümet ve sendika tarafından açık ya da örtük olarak tek seçenek olarak gösterilen 4C sözleşmesini imzalasalar da işsiz kaldıkları ya da işe başlatılmadıkları bir durum içinde buldular kendilerini. 4C sözleşmesine açılan iptal davaları ise sürüncemede kaldı. Bu koşullara karşı sendikayı tekrar harekete geçirmek isteyen Tekel işçileri 4 Ekim’de Tek Gıda İş Genel Merkezi’ne gitmek istediler. Sendikaya girişleri polis barikatıyla engellenen Tekel işçileri o günden beri Genel Merkez önünde eylem yapıyorlar. Bu eylem içinde yapılan basın açıklamasını, tutulan günlükten bir parçayı ve üzücü bir haberi, bir işçi arkadaşın rahatsızlanması haberini sitemizde yayımlıyoruz.

TEKEL İşçileri Spor Bakanını Taca Attı

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak, bugün Cevizlideki Tekel İşletmesi Spor Tesislerine gitti. Bakanın geldiğini haber alan 20 kadar Tekel işçisi saat 3 civarında işletmeye geldi. Bakanı “Gün Gelecek Devran Dönecek, AKP halka hesap verecek”, “İsrail uşakları” sloganları ile protesto etti. Korumalarla işçiler arasında yaşanan arbedede bir kadın işçi başından yaralandı. Bakan çareyi apar topar arabasına binerek kaçmakta buldu. İşçiler arabayı tekmeleyerek kovaladılar. Kadın işçinin bir sağlık problemi olmadığı öğrenildi.

SENDİKALARA RAĞMEN 26 MAYIS GREVİ

Bilindiği üzere, 22 Şubat 2010 tarihinde Türk-İş, Kamu-Sen, KESK ve DİSK'ten oluşan sendika konfederasyonları, Ankara'da günlerdir eylem yapmakta olan Tekel işçilerine, 26 Mayıs tarihinde bir genel grev yapılacağını duyurmuşlardı. Bu kararın açıklanmasının ardından, ekmekleri için mücadele eden Tekel işçileri, sorunlarının aciliyetine rağmen böylesi bir eylemin üç ay sonrasına konulmasını çok sert bir biçimde protesto etmişlerdi. Bu karar Tekel mücadelesi sürecinde, işçiler ile sendikacılar arasında gerçekleşecek pek çok kapışmadan bir tanesini tetikleyecek, ve nihayetinde Tekel işçilerinin mensubu Tek Gıda-İş Sendikası başkanı ve Türk-İş genel sekreteri Mustafa Türkel'in, konfederasyon genel sekreterliğinden istifasına neden olacaktı.

TEKEL Mücadelesinde Neler Oldu (2)

İlk yazımızda Tekel mücadelesinde 20 Ocak tarihine kadar olan gelişmeleri aktarmaya çalışmıştık. Bu yazıda ise, kaldığımız yerden devam ederek çadırların kurulmasından, 2 Mart günü sökülmesine uzanan süreci aktarmaya çalıcağız. Anlattığımız, tüm işçi sınıfının hikayesidir. Deneyimlerini paylaşarak yazımıza katkı sunan ve bu deneyimlerin hem Tekel mücadelesinin devamına hem de bundan sonraki mücadelelere ışık tutmasını sağlayan Tekel işçilerine teşekkürü borç biliriz.

TEKEL Mücadelesinin Dersleri

ANKARA DENEYİMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 2007'de gerçekleşen Türk Telekom grevinin ardından, yayın organlarımızda bu mücadelenin işçi sınıfı için ne ifade ettiğine dair açık bir tartışma yürütmüştük. Bu defa da, aynı şeyi, TEKEL grevinin ortaya attığı meselelere dair yapmak istiyoruz. İşçilerin, böylesi deneyimlerden nasıl dersler çıkartılabileceğini ve bu derslerin gelecek mücadelelere nasıl uygulanabileceğini tartışmalarının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu yazıyı hazırlama amacımız da böylesi önemli bir tartışma açabileceğini umduğumuz bazı soruları ortaya atmaktır.

Sendikalar Niye Var?

2 Mart'ta çadırlar tüm karşı çıkışlarımıza rağmen sendika ağaları tarafından dağıtılıp illerimize dönmemiz istenip Türk-İş'in önü boşaltıldı. Biz 70-80 kişi, Ankara'da kalıp neler yapabileceğimizi 3 gün boyunca tartıştık. 3 gün sonunda 60 arkadaşımız illerine döndü. Ben ve 20 kadar arkadaşım 2 gün daha kaldık yani Ankara direnişimiz 78 gün sürse de bizler 83 gün kaldık. Direnişi daha ileriye taşımak için çok sıkı çalışmamız gerektiğine hem fikir olduk ve ben de Adıyaman'a döndüm. Ankara'dan döner dönmez Gaziantep'teki Çemen Tekstil direnişine destek olmak için 40 arkadaşımla beraber Çemen Tekstildeki sınıf kardeşlerimizi ziyaret ettik. Tekel direnişi sınıfa artık örnek oluyordu. Ben de bir Tekel emekçisi olarak hem gururluydum hem de sınıfımız için birçok şey yapabileceğimizi ve sınıfımıza daha fazla katkı sağlamalıydım. Ekonomik durumum el vermese bile 83 gün boyunca yaşadığım yorgunluk ve birçok rahatsızlığa rağmen bu süreci daha ileriye taşımak için elimden gelenin daha fazlasını yapmalıydım. Yapmamız gereken resmi bir komite kurup süreci elimize almaktı. Resmi olmasa da her ilden arkadaşlarla irtibatı kesmeden komiteyi oluşturmaktı çünkü 1 Nisan'da Ankara'ya tekrar gidecektik.

Yarın ne olacak?

Bugün genel grevin gerçekleşmesi, emekçilerin Tekel işçilerinin mücadelelerinin kendi mücadeleleri olarak gördüklerini gösteriyor. Emekçilerin birçoğu kendilerinin bu saldırılardan doğrudan etkileneceklerini görebiliyor. Türkiye'de, hükümetin özelleştirmeler yoluyla daraltmayı hedeflediği büyük bir kamu sektörü var. Bugün Tekel'de olanlar yarın diğer sektörlerde olacak. Tekel işçilerinin bugün doğrudan maruz kaldığı saldırılara yarın diğer sektörlerdeki işçiler maruz kalacak. Kamuda farklı isimlerle, farklı sektörlere dayatılan bu çalışma koşulları, özel sektör için de geçerli. Bunun yanı sıra giderek artan işsizliği düşünüldüğünde işçi sınıfının tümünün yaşam koşullarına ne denli büyük bir saldırının gerçekleştiğini görmek zor değil. Her birimiz kendi hayatımızın ne kadar yoksullaştığını zaten biliyoruz ama önemli olan kamuda olsun özel sektörde olsun bu saldırının genel bir saldırı olduğunun farkına varmak. Tekel işçilerinin onurlu mücadelesi, bu koşullar altında tüm işçi sınıfına bir umut oldu. Bugün onların kazanması, tüm işçi sınıfının kazanması anlamına geliyor. Bu mücadele çalışma ve yaşam koşullarına yöneltilen genel saldırıyı durdurma gücüne sahip. Tam da bu nedenle, emekçilerin bugün neden grevde, sokaklarda olması gerektiği çok açık.

Tekel Mücadelesi'nde Neler Oldu?

14 Aralık 2009'da onlarca şehirde bulunan Tekel işletmelerinde çalışan binlerce işçi, evlerinden, ailelerinden ayrılarak, kendilerine sermaye düzeni tarafından dayatılan korkunç koşullara karşı mücadele edebilmek için Ankara'ya doğru yola çıktılar. Tekel işçilerinin yakın zamanda ilk ayını tamamlamış olan bu onurlu mücadelesi, bütün işçilerin katılacağı bir grev fikrini gündeme taşıyarak, kısa zamanda bütün ülkedeki işçi sınıfı hareketinin başını çekmeye başladı. Bizim burada aktarmaya çalışacağımız, Tekel mücadelesinde şu ana kadar olanların hikayesidir. Unutulmamalıdır ki, anlatılan yalnızca Tekel işçilerinin değil, dünyadaki bütün işçilerin hikayesidir. Sınıfımızın mücadelesini ileriye taşıyan onurlu Tekel işçilerine, hem kararlı direnişlerinden, hem de yaşadıklarını, deneyimlerini, düşüncelerini bize aktararak böylesi bir çalışmayı mümkün kılmalarından dolayı, sıcak bir teşekkürü borç biliriz.

Tekel İşçisinden Şeker İşçisine Mektup

Emekçi, onurlu Şeker İşçisi kardeşlerimiz, Bugün Tekel İşçisinin vermiş olduğu onurlu mücadele tüm emekçilerin, hakları elinden alınanlar için tarihi bir fırsattır. Bu fırsatı tepmemek adına siz emekçi kardeşlerimizi de bu onurlu mücadelenin içinde görmek bizi daha çok sevindirir ve güçlendirir.

El Tutuşa Tutuşa

Ne kadar çok elimiz varmış meğer İlkin, senin elinle tutuşan benimki Sonra çocuklarınki Gençlerinki Tekel işçilerininki Sonra, ellerin elleri... Ne kadar çok elimiz oldu, baksana Tutuşa tutuşa Bir orman yangını gibi

GENEL GREV Mİ? KİTLE GREVİ Mİ?

Türkiye son günlerde işçi sınıfının eylemleri ile çalkalanmakta. 25 Kasım'da gerçekleşen genel grevin ardından demiryolu işçileri, itfaiyeciler, sağlık emekçileri çeşitli eylemler, grevler ve mücadeleler gerçekleştirdi. Fakat son günlerde gerçekleşen işçi eylemlerinin içerisinde en fazla önce çıkan Tekel işçilerinin kararlı mücadelesi oldu. Türkiye'nin her köşesinden gelen Tekel işçileri, günlerdir Ankara sokaklarında yaptıkları eylemlerle 4-C zulmüne karşı çıkıyorlar.

RSS - TEKEL beslemesine abone olun.