Bangladeş: Asya'nın Grev Atölyesi

Bundan önce de Asya'da özellikle Bangladeş'teki işçi sınıfının grevlerine yazılarımızda yer vermiştik.[1][2] Bunun yanısıra Asya'nın işçi sınıfı açısından taleplerini en çok gün yüzüne çıkartma gayreti gösterme ve önündeki engelleri aşma bakımından adeta ders verir gibi grevlere çıkan Bangladeş'teki işçi sınıfının geçmiş deneyimlerinin derlendiği birçok video ve görsel medya internet üzerinden ulaşılabilir durumda. [3] Bu yazımızın konusu ise Ashua'da temel talepler idoğrultusunda artık yoksulluk ve açlık seviyesinde yaşamak zorunda bırakılan işçilerin yaptıkları zincirleme grevler. Bunlara katılım neredeyse 500 bin kadar işçi düzeyinde ve oldukça da radikal gelişen süreçleri açığa çıkartıyorlar.

Ancak bu bir gün içerisinde gerçekleşen bir grev değil. Aslında birkaç gün öncesinden giderek büyüyen bir öfke dalgasının bir yansıması. Buna göre işçiler ilk olarak 10 Haziran'da Dhaka'nın 10 mil güney doğusundanki Reck Work tekstil fabrikasında greve çıkıyorlar ve Narayanganj-Adamji-Demra otoyolunu yanan lastiklerle trafiğe kapattılar. Hemen ertesi gün, yani 11 Haziran'da Bangladeşli yaklaşık 24 bin işçi çalıştıran Hameem Grup şirketine ait Artistic Design fabrikasındaki 4 bin 500 işçi greve çıkıyor. Yolları üzerindeki araçları ateşe vererek ilerleyen işçi kitlesine çevredeki 100 kadar fabrikadan da işçilerin katılmasıyla kitle giderek büyümesi üzerine polis müdahale işçilere müdahale ediyor ve ardından 35 işçi yaralanıyor. 12 Haziran'da da grevler durmuyor. Polis bu sefer göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle saldırıyor. İşçiler ise buna taşlarla karşılık veriyorlar. İçlerinde sanayi polisi amiri General Abdus Salam'ın aracının da bulunduğu yaklaşık 15 araç tahrip ediliyor. Ertesi günü işlerine dönen işçiler bu sefer de fabrikaların kapatıldığını görüyorlar ve tekrar mobilize olarak 200 kadar fabrikanın işçileriyle birlikte yollara barikatlar kurup çatışmaya başlıyorlar. Polisin saldırısı yine vahşice oluyor ve devreye su panzerlerini de alıyorlar. Ayın 15'inde de aynı durum tekrarlanıyor ve bu sefer burjuvazinin yetkili ağızları duruma çekimser yaklaşmaya devam ettikçe işçiler daha da radikalleşiyor ve kitleselleşiyor. Buna Banglades'in tekstil proletaryasının öfkesi büyüyor da demek mümkün. Zira her iki taraftan da yaralanmaların daha çok olduğu bir çatışma günü daha geride kalıyor.

Ve nihayetinde 500 bin işçinin katıldığı grev ayın 17'sinde gerçekleşiyor. Şu anda gelişmeler sürse de grev ateşinin kolay sönmeyeceği aşikar. Enflasyon oranının %10'larda seyrettiği ülkede işçiler %50'lik zam talebiyle seslerini yükseltiyorlar.

Bunların yanısıra burjuvazinin bir bakanının yaptığı bir açıklama da eylemi görmezden gelerek medya ve diğer araçlarlarıyla bu devasa grevleri bir sis perdesi ardına saklamaktan başka birşeye hizmet etmediğini gösteriyor. Hatta giderek komik oluyorlar:

Ashulia'daki karışıklığın gerçek nedenlerini bulmak için görüşmelere devam edeceğiz. Henüz gerçek senebi bulamadık.[4]

Bangladeş'teki işçilerin grev üstüne grev yapması ve bunu çatışmalı sokak eylemlikleri ile ifade etmek istemesinin en temel nedenleri arasında başı çeken ücretlerin yükseltilmesi yatıyor. Bir tekstil işçisi Bangladeş'te ayda 3000 Tk ($36) ile 5500 Tk ($61) arasında bir ücret alıyor. Talep ettikleri ise her ay artarak devam etmek üzere 1500 Tk ile 2000 Tk arasında zamların yapılması. 3.5 milyonluk işgücüne sahip tekstil sektöründe işçiler, eğer mesai yaparlarsa aylık ücretleri 7000 ile 8000 Tk arasında değişen bir miktara çıkıyor ancak kimse bu koşullarda günde neredeyse sadece 3 saatlik uyku ile işlerine tekrar gitmek zorunda kalmak istemiyor.

Emeğin militarize oluşunun en uç göstergelerinden biri olarak tekstil sektörü hemen hemen ağırlıklı olarak varolduğu bütün ülkelerde işçi sınıfına aynı kaderi yaşatıyor. Düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve üst üste mesailer ile bitkin düşen işçiler hem yeterli beslenemiyorlar, hem de sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda kalıyorlar.

Bizler kimse ailesini asgari ücret ile geçindiremiyor, ürünlerin fiyatları da günden güne artıyorken, maaşlarımızı arttırmak istiyoruz.” (Rahima, kesim operatörü) [5]

Bütün bu olaylar İçişleri Bakanı Khandker Mosharraf Hossain'in fabrika patronları ve işçi liderleri ile yaptığı toplantıdan çıkan “sakin bir işyeri” kararının akabinde gelişmiş gibi görünüyor. Bu da 'işçi liderleri'nin aslında Bangladeş'teki tekstil ve hazır giyim işçileri ile direkt bir bağlarının olmadığını gösteriyor. Kendi arasında kolayca hareket edebilen ve hızlıca şehrin merkezlerinde kitlesel gösteri ve eylemler düzenleyen Bangladeş'teki işçiler ile devletin ilan ettiği bu 'işçi liderleri' arasında çok da bir bağın olmadığını yine bir işçinin kendisi dile getiriyor:

Bizler bugün buraya gelen işçi liderlerini tanımıyoruz. Onlar bizim taleplerimizi öğrenmek için gelmediler, onlar patronun çıkarlarını korumak için geldiler.[6]

Sendikalar ya hiç yok; ya da burjuva devletinin işçi yürüyüş ve grevlerini engellemek için dönemsel olarak piyasaya sürdüğü aygıtlar olarak sözde varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Böylece işçiler de kendi eylemlerini kendileri örgütleyerek, diğer fabrikalardan arkadaşları ile sendikalar nezdinde ayrışmadan ve izole edilmeden birleşebiliyor ve birlikte greve çıkabiliyorlar. Yaşanan hemen hemen bütün grevlerin 'vahşi kedi' grevi olmalarının temel sebebi de burada yatıyor.

Kapitalizmin krizinin bizleri maruz bıraktığı sefalet koşullarına karşı Bangladeş işçi sınıfının pratiği grevleri ile ses getiriyor. Düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri kıskacındaki proletaryanın Bangladeş'teki kolu tekstil işçileri enternasyonal sınıf dayanışmasını gerektiriyor.

Kahrolsun Burjuvazi!

Yaşasın Bangladeş İşçilerinin Mücadelesi!

Yaşasın İşçi Sınıfı!

Bunçuk

  1. https://tr.internationalism.org/ekaonline-2000s/ekaonline-2007/banglades-hazir-giyim-ve-tekstil-iscilerinin-isyani

  2. https://tr.internationalism.org/icconline/2009/Banglade%C5%9F%20ve%20%C3%87in

  3. https://libcom.org/article/video-machinists-against-machine-bangladeshi-garment-workers-struggles

  4. https://www.thedailystar.net/news-detail-238127

  5. https://libcom.org/article/resistance-high-garment-workers-force-shutdown-350-factories

  6. www.newagebd.com/detail.php?date=2012-06-15&nid=13798

Tags: