sınıf mücadelesi

Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, Yunanistan ve Fransa'da grevler ve eylemler... Mücadelelerimizi nasıl geliştirebilir ve birleştirebiliriz?

"Artık yeter demek zorundayız! Sadece biz değil, bu ülkenin tüm işçi sınıfı bir noktada artık yeter demek zorunda" (Littlejohn, Ford'un ABD'deki Buffalo damgalama fabrikasında vasıflı işlerde bakım şefi).

Bu Amerikalı işçi, her ülkede tüm işçi sınıfının bilincinde olgunlaşmakta olanı kısaca özetliyor. Bir yıl önce Birleşik Krallık'ta "Öfke Yazı" patlak vermişti. İngiltere işçileri "Artık yeter" sloganlarıyla otuz yılı aşkın bir süredir devam eden durgunluk ve teslimiyetin ardından yeniden mücadeleye atılma çağrısı yaptılar.

Yunanistan'da da İşçilerin Mücadele Azmi ve Dayanışma Ruhu Yükseliyor

İklimsel veya endüstriyel felaketlerin birçok kurban bıraktığı çeşitli durumlarda, EKA suçu yerel işçilere veya yapılara, doğa olaylarının “öngörülemezliğine” veya şu ya da bu teknisyenin "sorumsuzluğuna" atan hükümetlerin, politik veya ekonomik yöneticilerin timsah gözyaşlarını sistematik olarak açığa çıkarıp kınamıştır...

Britanya'da öfke yazı: Egemen sınıf daha fazla fedakarlık talep ediyor, işçi sınıfının yanıtı ise mücadele etmek!

"Yeter artık". Bu haykırış, Birleşik Krallık'ta son birkaç haftadır bir grevden diğerine yankılanıyor. "Hoşnutsuzluk Yazı" olarak adlandırılan ve 1979'daki "Hoşnutsuzluk Kışına"na atıfta bulunan bu kitlesel hareket, her geçen gün daha fazla sektördeki işçileri kapsıyor: demiryolları, Londra Metrosu, British Telecom, Postane, Felixstowe'daki (İngiltere'nin güneydoğusundaki önemli bir liman) liman işçileri, ülkenin çeşitli bölgelerindeki temizlik işçileri ve otobüs şoförleri, Amazon işçileri vb. Bugün ulaşım işçilerinin yaptığını, yarın sağlık çalışanları ve öğretmenler yapabilir.

Soma İşçi Katliamı: Kapitalist Barbarlık Kana Doymuyor

Sınıfımız Soma’da, bütün dünya burjuvazisinin içinde boğulmasına yetip de artacak kadar kan dökmüştür. Kaybettiğimiz sınıf kardeşlerimizin anısını ancak sermaye düzeninin tümüne karşı vereceğimiz mücadeleyle, yeni Soma katliamları olmasını engelleyerek yaşatabiliriz.

Mücadele Etmek Neden Bu Kadar Zor ve Bu Zorlukları Nasıl Aşabiliriz?

Resmettiğimiz durum kulağa biraz çaresiz gelebilir: ideolojik silahlarını kullanmayı iyi bilen bir burjuvazi karşısında, nüfusun çoğunu – açlık koşullarında değillerse – açlık koşullarıyla tehdit eden bir düzende hala olumlu düşünmemiz, bir umut bulmamız mümkün mü? Toplumun radikal dönüşümünü sağlayacak ve azıyla yetinmeyecek bir toplumsal güç gerçekten var mı? Bu soruya tereddütsüz şu yanıtı veriyoruz: evet! Bin kere evet!

Batı Şeria'daki Eylemler Üzerine

Aşağıda yayınladığımız yazı, İspanya'daki yakın bir EKA sempatizanı tarafından, Filistin'deki işçi hareketini anlatmak ve ondan dersler çıkartmak için kaleme alınmıştır. Bu inisiyatifi selamlıyoruz. Yaşayan nüfusa muzzam bir acı çektiren vahşi emperyalist çelişkilerin varolduğu bölgede, sınıf, proletarya, toplumsal mücadele, proleteryanın bağımsızlığı gibi kavramların, savaş, milliyetçilik, etnik çatışma, dini çelişkiler gibi kelimeler ile üzerleri örtülüyor. Bu nedenle, mevcut hareketler oldukça önem taşıyor ve bütün ülkelerdeki işçiler tarafından bilinmesi gerekiyor.

Açık Mücadele Dönemleri Haricinde Proletaryanın Örgütlenmeleri (İşçi grupları, Hücreler, Çevreler, Komiteler)

Proletarya diktatörlüğünün birleştirici araçları işçi konseyleridir. Bu organlar, eğer proletaryanın öz-örgütlülüğüne götüren bütün bir süreci anlayacaksak, netleştirmemiz gereken birçok karakteristiği barındırmaktadır.

RSS - sınıf mücadelesi beslemesine abone olun.