parlamento

Gezi Hareketi Sonrası Türkiye: Yolsuzluk, Seçimler ve Berkin’in Cenazesi

Demokrasi, kapitalizmin en verimli siyasi sistemidir, bu yüzden de kriz durumları haricinde burjuva iktidarın normal tercihi haline gelmiştir. Kriz durumlarında demokrasi, en baskıcı rejimlerin yöntemlerine başvurmaktan asla çekinmez. AKP’nin giderek otoriterleşmesi karşısında, mevcut seçim ortamını 1930’lara benzetip, Hitler’in sosyal demokratlar ve Stalinistler seçim ittifakı yapmadığı için iktidara geldiğini iddia edenlere biraz tarih dersi vermemiz gerekiyor. Hitler’e karşı ittifakından medet umulan Stalinistler, Rus devriminin katillerinin Almanya’daki hizmetkârlarıydı ki onların Rusya’daki patronları, işlerine gelince Hitler’le Polonya’yı bölüşmekten geri durmamıştı. Sosyal demokratlara gelince, onlar 1919’da Alman devrimini kana boğanlardı ve bunu tam da Nazi hareketin temelini oluşturacak karşı-devrimci çeteleri örgütleyerek yapmışlardı.

Bir ‘Barış’ Sürecinin Otopsisi: PKK’yle TC Devleti Arasındaki İlişkiyi Çözümlemek

Gelinen noktada ‘barış’ sürecinden arta kalan, büyük bir belirsizliğin, bir sis perdesinin ardında yapılan hesaplar, kazılan kuyular ve en iyi ihtimalle huzursuz olarak nitelendirilebilecek bir ateşkesten ibaret. Her halükarda Kürt sorununun müjdelenen çözümü ölü doğmuş gibi görünüyor.

RSS - parlamento beslemesine abone olun.