Submitted by DünyaDevrimi on
Kafkaslar ateş aldı. Güney Osetya'daka ayrılıkçılara karşı bölgeye giren Saakaşvili'nin ordusu, beklemedikleri bir şekilde Rus tanklarının işgaliyle karşılaştı. Birkaç haftada binlerce kişi hayatını kaybetti, yüzbinlerce kişi evlerinden oldu, mülteciliğe mahkum oldu. İlan edilen ateşkes sonrası, Gürcistan içlerine kadar ilerlemiş Rus ordusu Güney Osetya ve Abhazya'ya gerilemeyi kabul etti.
Emperyalist barbarlığın korkunç bir örneğine daha tanık olduk. Bu savaşın bütün tarafları, Güney Osetya'daki sivilleri acımasızca bombalayan Gürcistan'dan, girdiği her yerde yıkıma yol açan Rusya ve şu an itibariyle bile Gürcü azınlığın köylerini yakmakta olan Oset milliyetçilerine kadar, yaşanan korkunç katliamların sorumlularıdır. Onların yanı sıra, ABD'den Avrupa'ya, İran'dan Türkiye'ye bütün emperyalist güçlerin de yaşanlarda sorumluluğu vardır. Bu kanlı savaş, emperyalistler arası mücadelelerde bütün tarafların, bütün güçlerin barbarlıktan başka bir şey getirmediklerini ve işçi sınıfını kendi çıkarları için yine işçileri katletmeye gönderdiğinin açık bir kanıtı olmuştur. Bu savaştaki hiçbir taraf ölen emekçilerin dostu değildir, aksine katilleridir, ve hiçbir tarafı desteklemek işçi sınıfının çıkarlarına değildir.
Bu savaşta Türkiye'nin aldığı konuma da değinmek gereklidir. Türkiye, utangaç bir biçimde de olsa, Gürcistan'a sözlü destek veren ABD yanlısı ülkeler arasında yerini almıştır. Bu desteğin en somut örneği ise sözde insani yardım yapmak için Boğazlar'dan Karadeniz'e geçip oradan Gürcistan'a ulaşan savaş gemisinin geçişine izin verilmiş olmasıydı. Rusya'da Türkiye'nin savaş genelindeki tutumu üzerine Türkiye'den giden kamyonların ülkeye girişlerini engelleyerek zaten Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı yüzünden takıştığı Türkiye emperyalizmine ekonomik bir darbe vurdu. Öte yandan, AKP hükümetinin Gürcistan'a ve ABD'ye destek verirkenki utangaç tavrı ve AB'nin hazırladığı ve Rusya'nın istediği koşulları ifade eden ateşkes anlaşmasına tam destek vermesi, AB'nin içerisindeki Almanya gibi ABD'ye daha mesafeli güçlerle olan yakınlığın da devam ettiğinin bir göstergesi.
Bütün emperyalist savaşlarda olduğu gibi bu savaşta da olan işçi sınıfına oldu. Fakat Rusya'da bu savaşa uzlaşmaz bir şekilde karşı çıkan ve proleterya enternasyonalizmini savunan sesler olması sevindirici. Anarko-sendikalist hareketin içerisinde bulunan KRAS, bütün zorluklara ve tehditler göğüs gererek savaş boyunca cesurca şu görüşleri savundu: "Bizler 'bizim' hükümetimiz ile birlik ve 'ana vatanı korumanın' bayrağını dalgalandırmayı talep eden milliyetçi demogojinin etkisi altında kalmamalıyız. Basit insanların esas düşmanı diğer milliyetlerden veya hudutların diğer tarafındaki fakir insanlar değildir. Onların düşmanları tüm kanun koyucular ve patronlar, başkan ve başbakanlar, iş adamları ve iktidarı ve zenginliği arttırma amacı için savaşları yöneten generallerdi. Bizler Rusya, Osetya, Abazya ve Gürcistan'daki emekçi insanları milliyetçiliğin ve vatanseverliğin yemini yutmamaya ve öfkeyi sınırların her iki tarafındaki yöneticiler ve zenginler üzerine çevirmeye çağırıyoruz." Enternasyonal Komünist Akım veya Uluslararası Devrimci Parti Bürosu gibi uluslararası enternasyonalist eğilimler de emperyalist savaşa karşı net bir tavır aldılar ve proleterya enternasyonalizmini savundular. Biz de Gürcistan'daki kanlı emperyalist savaşa karşı tavrımızı net bir şekilde ifade ediyoruz ve uluslararsı sol komünist ve proleter eğilimlerin enternasyonalist pozisyonlarını sahipleniyoruz.
KAHROLSUN EMPERYALİST SAVAŞ!
YAŞASIN DÜNYA İŞÇİ SINIFININ DAYANIŞMASI!
EKS