Bİr Emek Baharı Daha

 

Türkiye çapında, 2010 yılının ilk aylarına damgasını vuran sınıf mücadeleleri oldu. 2003'ten beri uluslararası olarak yükselişte olan mücade dalgası sonunda Türkiye'de yansımasını bulurken, ülkedeki işçi sınıfı da, mücadele içerisindeki işçilerin de değimiyle, 90'lardaki mücadelelerin yenilgisinin ardından üzerinde birikmiş "ölü toprağı"nı atmaya koyuldu.

 

Son aylarda gündemden düşmeyen, hem Türkiye'deki hem de uluslararası işçi hareketi için büyük bir öneme sahip olan TEKEL mücadelesinin yanı sıra, sadece İstanbul'da İSKİ, Samatya, İtfaiye, Marmaray, Sinter Metal, Esenyurt Belediyesi, Atık kağıt, Atv-Sabah işçileri geçtiğimiz kış ve bahar aylarında mücadeledeydiler. Onların yanı sıra, İzmir'de TARİŞ işçilerinin mücadeleleri gerçekleşti. Gaziantep'teki Çemen Tekstil fabrikasında çalışan işçiler greve gittiler.  Diyarbakır'daki İnci, Bloksan, Çağdaş, Saran, GAP, Diyari, Dicle, Topraksan, Kilsan ve Eba fabrikalarında çalışan Tuğla işçileri, sendika-dışı bir grev gerçekleştirdiler ve %28'lik bir ücret artışı kazandılar. TEKEL işçilerine destek verdiği için işten atılan Tübitak işçisi Aynur Çamalan ve daha önce Tübitak'tan atılmış işçilerin mücadeleleri Ankara'da devam ediyor. 17 Ocak, 1 Nisan gibi TEKEL ile dayanışma eylemlerinin yapıldığı günlerde, şöförlerden petrol işçilerine, inşaat işçilerinden öğretmenlere, itfayecilere pek çok işçi sokaklardaydı. Hükümet, hem bu mücadele artışından, hem de bu mücadeleler sürecinde itibarlarını kaybetmiş sendikaların çehresini kurtarmak için, Taksim'de 1 Mayıs kutlamalarına izin vereceğini duyurdu.

 

Önümüzdeki süreç ne getirecek bilemeyiz, fakat şurası kesin ki işçi sınıfı bir emek baharı daha yaratmış, mücadeleleriyle gündeme tekrar oturmuştur.

Gerdûn