Submitted by DünyaDevrimi on
Krizin derinleştiği günümüzde her geçen gün özellikle Avrupa'nın Euro bölgesi olarak adlandırılan ve özellikle başını Yunanistan, İspanya, İrlanda, İtalya, vb. ülkelerin çektiği borç krizi gündemi ve Ortadoğu'nun dinmeyen toplumsal hareketlilikleri ile ilgili haberler ile doluyor. Bunlara ve son sosyal hareketliliklere yönelik bakışımızı yansıtan genel “2011'in Toplumsal Hareketleri Üzerine Değerlendirme” başlığı ile görüşlerimizi bir süre önce yayınlamıştık.[1] Buna göre; her bir hareketi kendi nesnel koşullarına göre değerlendirirken henüz sisteme karşı açık ve kitlesel mücadelelerin sözkonusu olmadığı uluslararası işçi sınıfının mücadelesinde geçtiğimiz senenin damgasını vuran olguları olarak “Sokaklara!” sloganına, hareketlerde tutunmaya çalışan genel kitle meclislerine ve tartışma kültürünün mücadelelerdeki yerine dikkat çekmeye çalışmıştık.
Özelinde İspanya ile ilgili olarak yayınladığımız bir işçi grubu bildirisinde ise sendikaların grevlerdeki mücadeleyi önleyici ve izole edici manevralarına işaret eden, mücadeleyi daha fazla yayma gerekliliğine vurgu yapılıyordu.[2] İspanya'da son kriz ve burjuva politikasındaki çalkantılı dönem bir anda resmi ekonomistlerin gözlerini bu ülkeye ve yine bu “bilim insanlarının” krizden çıkış için yeni fikirler ortaya atmalarına sebep oldu. Onlara göre ekonomi için bazı ülkelerin Euro bölgesinden çıkartılması Avrupa'daki borç krizi için hayati önem taşıyordu ve bu şu an için zarara girmek pahasına yapılmalıydı. Böylece paranın üzerindeki borç yükü azalacak, hem de nispeten daha az borç batağına saplanmış olan diğer Avrupa ülkeleri rahat nefes alacaklardı.
Kapitalist düzenin sözcüleri, her ne kadar geçici çözüm önerilerine her geçen gün bir yenisini ekleseler de, sonucu değiştirecek hiçbir gücün varolmadığını da biliyorlar. Ya kapitalizmin girdabında daha fazla yoksulluk, işsizlik ve açlık ya da krizi birkaç yıl daha ötelemek için büyük bir bölümü Almanya tarafından finanse edilen önlem ya da hibe paketleri...
Tabii ki bu yardımlar işçi sınıfının kendisi için yapılmıyor. Amaç sadece ulusal ekonomilerin kapitalizmin işleyişi içerisindeki istikrarına bir rot balans ayarı vermek. Bunun için ortaya konan manevralardan birisi de günümüzde İspanya'da gündemi bir süredir meşgul ediyor: Devletin yatırımlarını kısıtlama yönündeki bu kemer sıkma paketinde ülkenin maden sektöründeki harcamaları %60'a varan kesintilere uğratmak. Bu da milli ekonomi yanlıları ve devletçi solcuların dillerine doladıkları özelleştirme ya da işletmelerin karsızlaşması sonucu kamu elinden özel teşebbüslere devredilmesinin yarattığı bir olumsuzluktan dem vuran ulusalcı söylemin göremediği şekliyle, ya o sektördeki işçilerin maaşlarında kesinti ya da işçilerin işten çıkartılması anlamına geliyor.
Bu kapsamda Haziran ayının başından bu yana Asturias özerk bölgesindeki 40'ın üzerinde madende çalışan yaklaşık 8 bin işçi greve gitmiş durumda.[3] [4] Grevlerin kapsamı iş bırakmanın yanısıra, çalıştıkları madenlerin önlerinde oturma eylemleri, ana yollarda yürüyüşler ve barikatların kurulması eylemlerini de içeriyor. Grevci işçiler aynı zamanda iki demiryolunu da kesmiş durumda. Hatta çatışmaların şiddetlendiği anlarda işçilerin polise kendi el yapımı ve havai fişekler fırlatan düzenekleri ile karşı koyduğu da görülüyor. İnternet üzerinde grev ve çatışmalar ile ilgili oldukça fazla fotoğraf ve video mevcut. [5] [6] [7] [8] [9] Ayrıca EKA'nın İngilizce sitesinde de konu ile ilgili bir takipçimizin sorduğu “Neden sitenizde Asturias'taki mücadeleye dair bir değerlendirme bulunmuyor” şeklindeki siteminin de yer aldığı bir forum başlığı da bulunuyor.[10] Hatta başlığa cevap olarak yazılan bir metinde “Eğer böyle giderse, 'eğer onurlu İspanyol madenciler kazanamazsa', madencilerin bu sektör hapishanesindeki muhtemel yenilgisi, sınıfın bütün kesimi için bir silah olarak kullanılacak”, vb. ifadelerle sendikaların ve özelinde NUM'un 1984'te İngiltere'deki madencilerin grevlerinde yaptıklarını burada da yapabilme olasılığına dikkat çekiyor. Sol komünist bir diğer yapı olan EKE (Enternasyonalist Komünist Eğilim) de sitelerinde bu gündeme bir yazı ile destek vermiş durumda. [11]
18 Haziran'da da UGT ve CCOO tarafından duyurulan ve Asturias, Castilla Leon ve Aragon bölgelerindeki madenleri kapsayan bir genel grev gerçekleşti. Bunun yanısıra İngiltere'deki NUM (ki bu sendikayı birkaç ay önceki G.Afrika'lı işçilerin mücadelesinden çok iyi hatırlıyoruz: Bu sendika, patron ile yaptığı ve maddelerini işçilerin kabul etmediği anlaşmadan sonra işçileri işyerinde çalışmaya geri çağırmış; grevdeki işçilerin bunu geri çevirmesi üzerine fabrikaya polis çağırmış ve iki işçinin ölümüne neden olmuştu.) da “dayanışma” mesajları yayınladı. Onlar yine kimsesiz çocuğa sahip çıkan mahalle manastırındaki keşiş gibi davranmaya devam ededursunlar, mücadelenin sönümlenmesi için birkaç günlük genel grevler ve protesto gösterileri düzenleyerek, sınıfı sektör bazlı izole ederek, onun mücadelesini toplumsal barış ekseninde uçuruma sürükleyerek devam ediyorlar.
Grevlerin tarihsel olarak Asturias özerk bölgesindeki işçiler için ayrı bir ifadesi var. Bu da kendisini CEDA olarak bilinen İspanya Otonom Hak Konfederasyonu'nun İspanyol meclisine girmesiyle bir ayaklanmaya dönüşen 1934'teki grevlerde gösterdi. (Kendisini din, aile ve mülkiyetin savunucusu olarak sunan bu yapı İkinci İspanyol Cumhuriyeti dönemindeki bir siyasi partiydi. 1933 genel seçimlerinde sağ partilerin Allejandro Lerroux liderliğindeki galibiyeti solcu partilerin muhalefetine sebep olmuştu. Ancak İspanyol Sosyalist İşçi Partisi'i (PSOE) ve onun kuruluşu, anarko-sendikalist CNT'nin de ön ayağı niteliğindeki UGT'nin (Genel İşçi Sendikası) örgütlediği grev bütün İspanya çapında başarısız olmuştu. Böylece Asturias'ta süren grev yalnız başına kalmıştı. Semtleri ele geçirmeye kadar varan eylemliliklerinin yanında grev, 4 ila 7 Ekim arasında gerçekleşmiş ve İspanyol Cumhuriyetçi Ordu ve Donanması, sonradan da İspanya Fası'ndan askerlerin de katılımıyla ezilmişti.Bu grev 3000 kadar maden işçisinin ölümüne neden olmuştu.) [12] [13]
Ancak bizler biliyoruz ki; sınıfın mücadelesinin kurtuluşa giden yegane koşulu dönemin kalıcı işçi örgütlerini yani konseyleri yaratabildiği dönemde kapitalizmin çöküşünün son haddine ulaşılması, yeni maaş kesintilerine karşılık daha aza tamah ettirilen yeni toplu iş sözleşmeleri değil. Kalıcı mücadele dönemleri de mekanik süreçler içermiyor; sınıfın aktif katılımı ve sürekli çatışmaları gerektiriyor. İşçi sınıfının Asturias bölgesindeki maden işçilerinin bu mücadelesi sınıfın deneyimlediği bir eylemlilik olarak dikkat çekilmesi gereken bir hareketi içerisinde barındırıyor ancak hareketini tüm bölgeye, ülkeye ve olabiliyorsa diğer ülkelerdeki işçilerin mücadelelerine yayabildiği ve birleştirebildiği ölçüde... Şu anda her ne kadar radikal bir hal almış olsa da bu tür mücadelelerin dönemin bir ifadesi olarak giderek sönümlenmek zorunda olduğunun bilinci ile İspanya'daki ve dünyadaki bütün işçilerinin bu mücadeleyi sahiplenmesi ve destek olması gerektiğini dile getirmek istiyoruz.
Son dönemde İspanya'daki 15-M (ya da 15 Mayıs) ya da Öfkeliler hareketine dair de işçilerin bir göndermesi pankartlarından görülebiliyor: ”Öfkeli değiliz, sadece sinirlendik”. Bunlar tabii ki işçi sınıfının kimi kesimlerinin güncel gelişmelere yönelik yekpare bir görüşünü temsil etmiyor; zira içerisinden geçmekte olduğumuz süreç açık mücadele dönemi değil aksine sınıfın tümü ile karşılaştırıldığında azınlıkta kalan mücadeleci işçilerin kriz ve ardından kapıya dayanan kemer sıkma politikalarına karşı ortaya koydukları bu tepki; grev, iş yavaşlatma ve çatışmalı yürüyüşlerle kendisini ifade ediyor. Bunu yaparken de (her ne kadar kıyasladıkları burjuva demokratik talepler içeren hareketler olsalar da) diğer hareketlerle kendilerini karşılaştırabiliyor ve sonuçlar çıkartabiliyor. Bunu ister ekonomik bir hak arama mücadelesinde, isterse de siyasi içeriğe sahip bir hareketlilikte yapabiliyorlar. Bu da sınıf mücadelesinin (her ne kadar hala yüzeysel bir gelişme evresinde olsa da) sahip olduğu deneyimlerin yol göstericiliğine işaret ediyor. İspanyol devletinin demokrasi uygulamalarına rağmen Asturias işçi sınıfı da kendi politikasını uygulama ihtiyacı duyuyor.
Ancak amaç daha radikal olabilme savaşı değil, mücadelenin genel olarak bütün sınıf nezdinde kabul görecek kadar yayılmasıdır. Bunun için kalıcı savaşım dönemlerine kadar, açık kitle toplantıları ile tartışmak, eylemlerin yönünü belirlemek ve bütün sınıfa yaymanın temel çıkış noktası olması gerekliliğinin yanısıra sınıfın bilinci ve katılımcı ortaklığı ile mücadeleleri sınıfın bütün kesimleriyle sürdürmekteki kararlılığının belirleyici önemde olduğunu savunuyoruz. Bunların yanısıra, bu hareketliliklerin sendikalar ve burjuva solu tarafından yalıtılma, marjinalleştirilme ve sınıfa yayılmaktansa “içine kapanma” gibi pusuda bekleyen tehlikeler ile karşı karşıya kalma olasılığı çok yüksek.
Grevlerin son durumuna dair internet üzerinde sürekli yeni haberler ve fotoğraflar yayınlanıyor; yazılar yazılıyor ve yorumlar yapılıyor. Hatta takip etmekte kimi zaman zorlanıyoruz. Ancak her şeyin yanında ve temelinde görünen tek şey var ki, o da Asturias'taki maden işçileri kapitalizmin krizine karşı cevap üretmeye çalışıyor; sınıf, dünyanında her yanından artık bizler için hiçbir şey önermeyen kapitalizme karşı çıkış arıyor:
“Bizler meta değiliz!, Sisteme Madreñazu! [14]”
Nevin
-
https://tr.internationalism.org/2011in-toplumsal-hareketleri-uezerine-degerlendirme
-
https://libcom.org/article/coal-mines-ignite-asturias-updates
-
https://libcom.org/article/asturias-miners-strike-photo-gallery-2012
-
https://elpais.com/economia/2012/05/30/album/1338387578_288308.html
-
periodismohumano.com/economia/la-batalla-del-pozo-santiago.html
-
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=zuZ_jwmccCM
-
https://propagandalalaland.blogspot.com/2012/06/video-miners-strike-turns-violent.html
-
https://en.internationalism.org/forum/4975/spanish-miners-strike
-
https://www.leftcom.org/en/articles/2012-06-19/the-struggle-of-the-asturian-miners
-
https://en.wikipedia.org/wiki/Asturian_miners%27_strike_of_1934
-
Asturias bölgesine özgü, tahtadan yapılan bir ayakkabı, https://www.indymedia.org.uk/en/2012/06/496705.html?c=on#c283573