‘Devrim'... Bugün, Arap dünyasındaki olaylarla ilgili bu sözcük dolaşıyor herkesin dilinde. İlkin bu hususu tartışmaya açarken anlamamız gereken nokta, bu ifadeyi kullanan herkesin ‘devrim'den aynı anlamı çıkartmadığı noktasıdır. Devrim terimi, bugün öylesi bir anlam erozyonuna uğramış gibi gözükmektedir ki; Gürcistan'daki "Gül devrimi"nden, bugün verildiği isimle Mısır'daki "Lotus devrimi"ne (ki hatırlatalım ki Mısır'da yönetimdeki patronlar dahi değişmemiştir, eski kabine üyelerinin yirmi yedisi hala hükümette görev yapmaktadır), Ukrayna'daki "Turuncu devrim"den, peşi sıra gelen etnik temizliklerle Kırgızistan'daki "Lale Devrimi"ne (veya Pembe devrime), Lübnan'daki "Sedir devrimi"ne ve hatta (George W. Bush hiç de tutmayan ifadesi ile) Irak'taki "Mor devrim"den, İran'daki "Yeşil devrim"e (liste uzuyor, gidiyor) yönetimdeki herhangi bir patron takımı değişimine bu isim takılmaktadır.