Enternasyonal Bakış

Kapitalizmin Çöküş Evresinde Proleter Mücadele

Ölü kuşakların geleneği, yaşayanların beyinleri üzerine bir kâbusmuşçasına büyük bir ağırlıkla çöker. Ve, onlar kendilerini ve maddi çevrelerini, bir başka biçime dönüştürmekle, tamamıyla yepyeni bir şey yaratmakla uğraşır göründüklerinde bile, özellikle bu devrimci bunalım çağlarında, korku ile geçmişteki ruhları kafalarında canlandırırlar, tarihin yeni sahnesinde o saygıdeğer eğreti kılıkla ve başkasından alınma ağızla ortaya çıkmak üzere, onların adlarını, sloganlarını, kılıklarını alırlar.

Rus Devrimi (1. bölüm): Tarihteki ilk kitlesel ve bilinçli devrim

Tüm Rusya toprakları üzerinde Sovyetler dâhil olmadan hiçbir şey gerçekleşemezdi: Baltık Denizi ve Karadeniz donanmaları temsilcileri, 16 Mart’ta Geçici Hükümetin kararlarına sadece sovyetlerin kararıyla örtüştürse uyacaklarını beyan ettiler. 1720. Alayın tavrı çok daha netti: Ordu ve halk sadece Sovyetlerin kararına uymalıdır. Sovyetlerin kararlarına karşı gelen hükümet emirleri yerine getirilmeyecektir, uygulanmayacaktır.” Geçici hükümet bakanı büyük kapitalist Guchkov, şöyle bir açıklama yaptı:“maalesef, hükümet henüz etkili bir iktidara sahip değil: birlikler, demiryolları, posta ve telgraf, hepsi Sovyetlerin elinde ki bu da hükümetin sadece Sovyet izin verdiği sürece var olmaya devam edeceğini gösteriyor”.

Kapitalizmin Çöküşü (2)

Bu yazı dizisinin ilk kısmında, 20. yüzyılın ilk yarısında, kapitalizmin çöküş evresine girişinin ifadesi olmuş olan dünya savaşlarının, devrimlerin ve küresel ekonomik krizlerin gelişim kalıplarına bakmıştık. Bunlar insanlığa ya daha üstün bir üretim biçimi geliştirmek ya da barbarlık içerisinde çökmek şeklindeki tarihsel ikiliği dayatmışlardır.

Kapitalizm Tarihinin En Ciddi Ekonomik Krizi

Burjuvazi korkmuş, hem de çok korkmuş durumda. Ağustos ile Ekim arasında gerçek bir panik fırtınası bütün dünya ekonomisi üzerinde esip gürledi. Ekonomistlerin ve politikacıların gürültülü açıklamaları bunun ispatıdır. “Uçurumun Kıyısında”, “Ekonomide Pearl Harbor”, “Yaklaşan Tsunami”, “Finans için tam bir 11 Eylül”… İşte bunlar Titanik’in batışını tanımlamak için kullanılan benzetmeler...

Tek Alternatif İşçi Mücadelesinin Kapitalizmi Devirmesi!

Savaş insanlığı çaresiz bırakan bir vahşet değil. Kapitalizm ebedi bir düzen değil. Savaş kapitalizmin içinde barındırdığı tek şey değil. Kapitalizm ayrıca onun ötesine geçmenin koşullarını, ulusal sınırları ve dolayısıyla savaşları olmayan yeni bir dünyanın tohumlarını da içinde barındırıyor.

Komünistler ve Ulusal Sorun

 

Dünyanın bütün işçileri, birleşin!”. Marks ve Engels tarafından 1848’de yazılan Komünist Manifesto’nun sonunda bulunan bu çağrı yalnızca coşkulu bir öneri değildir; işçi sınıfının zaferinin en can alıcı koşullarından birini de ifade eder. İşçi sınıfı hareketi, kapitalist sınıfın proletarya üzerindeki hakimiyetinin gelişiminin bir simgesi olan ulusal sınırlara karşı, enternasyonal sınıfsal niteliğini doğar doğmaz ilan etmişti. Fakat 19. yüzyıl kapitalizmi, pre-kapitalist üretim ilişkileriyle ilişkili olarak, henüz gelişim kapasitesinin sonuna ulaşmamıştı. Belirli anlarda ve daha önemlisi belirli koşullarda, komünistler işçi sınıfının burjuvazinin çeşitli kesimlerini destekleme ihtimalini göz önünde bulundurdular, çünkü kapitalizm bir yandan kendisini geliştirirken diğer yandan proleter devrim için gerekli koşulların olgunlaşmasını hızlandırıyordu.

Komünist Sol Nedir?

Sonuç olarak bütün bu süreç boyunca yaşanan zorluklar, devrimci çevrenin ilerlediği yol üzerine de pek çok engel koymuş, hem büyümesini hem de birleşmesini engellemiştir.  Fakat tüm bu zayıflıklarına rağmen, günümüzde “sol komünizm” Marksizmin devamı olan tek harekettir ve gelecekte kurulacak olan dünya komünist partisi için de tek “köprü” olma konumundadır.

Kapitalizmin Çöküşü

İnsanlık gerçekten de yol ayrımında. Önümüzdeki yıllar ve on yıllar insanlığın bütün tarihindeki en önemli zaman dilimi olabilir, çünkü bu süreç ya insanlığın bir gerilemeye girip soyunun tükeneceği, ya da insanlığın kendi toplumsal güçlerini kontrol ettiği yeni bir organizasyon düzeyine geçip ihtiyaçlarıyla uyumlu bir dünya yaratıp yaratamayacağını belirleyecek.

Emperyalizm Üzerine

“Ulusal Kurtuluş” mücadelelerinin dünyanın her yanına yayılmasıyla, kapitalist devletler arasındaki yerel savaşların gittikçe artması ve 2 büyük emperyalist bloğun son bir nihai karşıtlaşmaya hazırlanmasıyla – ki bütün bu olgular da kapitalist dünya ekonomisinin durdurulamaz çürüyüşünün ifadesidir- birlikte, devrimcilerin, emperyalizmin ne anlama geldiğine dair net bir kavrayış geliştirmeleri gittikçe daha büyük bir gereksinim haline geliyor.

Çürüme Üzerine Tezler

Bize göre, Emperyalist Doğu Bloğu’nun çöküşü, kapitalizmin çöküş döneminin yeni bir evresine, genel toplumsal dağılma-çürüme dönemine, girdiğini doğruladı. Doğudaki bu olaylardan önce bile, EKA bu dönemi vurgulamaya ve açıklamaya çalışmıştı.