Stalinizm

15-16 Haziran 1970 İşçi Ayaklanması

1970 yılı bir anlamda Türkiye’de 1908 ve 1923 dönemlerindeki grev hareketlerinin ardından yeniden serpilmeye başlayan dinamik ve militan işçi sınıfı karakterinin bir göstergesi olarak tarihe geçmiştir. Dönemin dünya işçi hareketiyle paralel şekilde gerçekleşen 15-16 Haziran işçi ayaklanması sunduğu deneyimler ve Türkiye işçi sınıfı tarihi için paha biçilmez bir önem taşımaktadır.

Bir Kuşağın Yokedilişi: Kızıl Kitap

Kitap, Kirov'un ölümünün Stalin için nasıl bir işleve sahip olduğunu ve Kirov'un cesedinin Stalin'in elinde muhalefeti bastırmak için bir sopaya dönüşmesi sürecini, yargılamaları ve cinayetin troçkizimle ilişkilendirilmesini anlatmakta. Kirov, Stalin için güçlü bir muhalif olmasa da popüler bir lider olması, sol muhalefete Stalin kadar sert bakmıyor olmasından kaynaklı devre dışı bırakılması gereken biri olarak değerlendirilebilir.

Burjuva Solu Nedir? (1)

Bir süredir EKA Türkiye Şubesi olarak sürdürdüğümüz ve geçmişten günümüze sol kapitalistlerin tarihte işçi sınıfının çıkarları ve mücadelesinin karşısında nasıl bir yeri temsil ettiğini açıklamaya çalıştığımız tartışmalarımızın bir özet halini yayınlıyoruz. "Burjuva solu, tarihi boyunca kapitalist düzene hep hizmet etmiş, iyi niyetli insanları gerçek proleter mücadele saflarından uzak tutmaya çalışmış, açıkça veya örtük biçimde kapitalist toplumun çıkarlarını savunmuştur. Gelecekte de işçi sınıfı, solcu düşmanlarına sağcı düşmanlarından farklı muamele etmeyecektir." - EKA Türkiye Şubesi

Sendika-Parlamento-Stalinist Parti : Yunanistan'da Kapitalist Devletin Şeytan Üçgeni

Yunanistan'da Neler Oldu? Geçtiğimiz haftalarda, Stalinizm belasının gündeme bir kez daha geldi. Bu metnin yazıldığı sırada manşetler Yunanistan başbakanı Yorgo Papandreu ile ana muhalefet lideri Andonis Samaras'ın ülkeyi erken seçime götürecek bir koalisyon hükümeti üzerinde anlaştığını yazmaktaydı. Birçok Avrupa ülkesi gibi ağır bir borç bataklığında debelenen Yunanistan kapitalizmi çözümü bu yolla arayadursun, geçtiğimiz ay bu ülkede yaşananlar adeta işçi sınıfının ajandasına bir not olarak düşülmesi gereken, değerli ve ders verici öneme sahip olayları da içerisinde barındırıyorlar.

Karanlık Değilse Bile Stalinizm Sizi “Aydınlatır!” : Karanlığın Ötesinde

Öyle anlar vardır; insan için artık mücadeleden başka çarenin bir seçenekmiş gibi görünmediği. Buradaki kısa anlatıda konusu geçen, zamanının iki “belirleyici” aygıtı arasında geçirdiği koskoca geçmişini 840 sayfalık bir kitaba sığdırabilen Jan Valtin'in hikayesi de işte böyle bir anda, henüz daha çok küçük yaşlardayken birlikte yaşamaya, katran kavanozuna elini daldırmaya alıştığı “denize gittiği” anda başlıyor; Richard Julius Herman Krebs'in mücadelesini de bu şekilde okuyabiliriz. Özellikle de sefil yaşamına alternatif olarak gördüğü tek şey olarak, bu sefil yaşamın temellerini yoketmeye çalışma ideali için savaşan bir insanın hayatının 20 yıllık kesitini.

RSS - Stalinizm beslemesine abone olun.