Yunanistan

Yunanistan'da da İşçilerin Mücadele Azmi ve Dayanışma Ruhu Yükseliyor

İklimsel veya endüstriyel felaketlerin birçok kurban bıraktığı çeşitli durumlarda, EKA suçu yerel işçilere veya yapılara, doğa olaylarının “öngörülemezliğine” veya şu ya da bu teknisyenin "sorumsuzluğuna" atan hükümetlerin, politik veya ekonomik yöneticilerin timsah gözyaşlarını sistematik olarak açığa çıkarıp kınamıştır...

Kahrolsun Stalinistler! Kahrolsun Bürokratlar!

Sitemizi takip eden okuyucular, geçtiğimiz günlerde Yunanistan'da Stalinistlerin devlet güçlerinin öncü kolu rolüne soyunarak Yunan burjuvazisinin meclisini koruma çabalarını dair değerlendirmemizi fark etmişlerdir. Şimdi ise, daha öncesinde de bir yazılarını çevirerek yayınladığımız, Yunanistan'daki Ta Paida Tis Galarias (TPTG - https://www.tapaidiatisgalarias.org/) örgütün açıklamasını yayınlamaktan mutluluk duyuyor, ve TPTG'li yoldaşlarımızın ve bütün militan işçilerin burjuva Yunan devletine ve onun Stalinist karşı-devrimci ajanlarına karşı verdikleriyle mücadaleyle dayanışmamızı ilan ediyoruz. EKA

Sendika-Parlamento-Stalinist Parti : Yunanistan'da Kapitalist Devletin Şeytan Üçgeni

Yunanistan'da Neler Oldu? Geçtiğimiz haftalarda, Stalinizm belasının gündeme bir kez daha geldi. Bu metnin yazıldığı sırada manşetler Yunanistan başbakanı Yorgo Papandreu ile ana muhalefet lideri Andonis Samaras'ın ülkeyi erken seçime götürecek bir koalisyon hükümeti üzerinde anlaştığını yazmaktaydı. Birçok Avrupa ülkesi gibi ağır bir borç bataklığında debelenen Yunanistan kapitalizmi çözümü bu yolla arayadursun, geçtiğimiz ay bu ülkede yaşananlar adeta işçi sınıfının ajandasına bir not olarak düşülmesi gereken, değerli ve ders verici öneme sahip olayları da içerisinde barındırıyorlar.

Yunanistan: Kitle Meclisleri Hareketi (TPTG)

Bir süre önce Yunanistan'daki Ta Paida Tis Galarias (TPTG - https://www.tapaidiatisgalarias.org/) örgütü bize Yunanistan'daki kitle meclisleri hareketlerine dair kaleme aldıkları yazılarını gönderdiler. Bu yazıyı yayınlamaktan ve yaygınlaştırmaya çalışmaktan mutluluk duyuyoruz, zira kanımızca, bizzat hareket içinde yer almış yoldaşların yazmış olduğu bu yazı Yunanistan'daki kitle meclisleri hareketinin ilk açık, net anlatısını ve yorumunu teşkil ediyor. Arkadaşların Yunanistan'daki son olaylara dair analizi bizim Atina ve öteki Yunan şehirlerindeki eylemlere ilham veren İspanya'daki 'öfkeliler' hareketine dair söylediklerimize bir hayli yakın...

Yunanistan'da Kriz ve Mücadeleler

Yunan devleti en sonunda IMF'den yardım istedi. IMF, 1970'lerde İngiltere'den sonra hiçbir Batı Avrupa ülkesinde müdahalede bulunmak zorunda kalmamıştı. Avrupa Birliği ve IMF ile 45 milyar avroluk bir yardım paketi ayarlandı. Tabii ki böylesi paketler öylesine bedavaya verilmiyor. "Yapısal düzenleme" diye bilinen bir dizi koşulla geliyor bu paketler. Gündelik dile uyarlayacak olursa, bu tabiri "işçi sınıfına saldırılar" diye çevirebiliriz, zira Yunanistan'daki durum nazarında, bu işçilerin bütün kesimlerine, özellikle de şu ana dek krizin en kötü etkilerinden mağdur olmamış olan kamu sektörüne saldırıları ifade ediyor. Şüphesiz bu biraz da göreceli, zira burjuva basını dahi "ortalama Yunanlı'nın" bu önlemler duyurulduğundan beri %30'luk bir gelir kaybı yaşadığını ortaya koyuyor.

Bir yılın ardından Yunanistan

Bir sene önce Yunanistan sokaklarında, polisin Alexandros Grigopoulos isimli genç bir anarşisti katletmesinin ardından devasa mücadeleler gerçekleşmişti. Öte yandan sokaklarda, okullarda ve üniversitelerde gerçekleşen bu hareket, iş yerlerindeki mücadele ile bağlar kurmakta ciddi bir biçimde zorlanmıştı. Hareketi destek amaçlı tek bir grev gerçekleşti. Bu grev, ilk okul öğretmenlerinin yalnızca sabah saatlerinde gerçekleşmiş olan greviydi. Oysa Yunanistan'daki bu hareketin gerçekleştiği sırada, bir genel grev içeren kitlesel işçi eylemleri de olmaktaydı.Bağlantılar buna rağmen kurulamadı.

Yunanistan'daki Öğrenci Hareketi ile Dayanışma

Günümüzdeki proleterleşmiş genç kuşağın Yunanistan’da gerçleştirdiği öfke ve ayaklanma patlaması hiçbir şekilde yalıtılmış veya istisnevi bir olay değildir. Bu kökenleri kapitalizmin dünya çapındaki krizinde ve proleterler ile burjuvazinin ve devlet terörünün gerçek yüzünü açığa çıkartan burjuvazi arasındaki yüzleşmede olan bir olaydır. Fransa’da genç kuşağın 2006’da CPE yasasına, 2007’de ise üniversitelerde LRU ‘reformuna’ karşı, sınıfsal tabanda, yani üniversite ve lise öğrencilerinin gelecekte karşılaşacakları sömürü koşullarına karşı isyan eden proleterler olarak verdiği mücadelenin doğrudan devamıdır. Bütün temel Avrupa ülkelerindeki burjuvazinin tamamı bu durumu gayet iyi anlamıştır ve krizin derinleşmesiyle benzer sosyal patlamaların yayılarak devam etmesine dair korkularını itiraf etmiştir. Dahası, üniversite öğrencilerinin ve herşeyden önce lise öğrencilerinin protestolarının enternasyonal niteliği ve militanlığı zaten çok güçlü bir biçimde ifade edilmiştir.

RSS - Yunanistan beslemesine abone olun.